top of page

ECEM ZENGÜL GÜVEN

1. İlk olarak sizden kendinizi tanıtmanızı isteyeceğim, şu anki konumunuza gelene kadar nasıl bir yolculukla ilerlediniz?

İsmim Ecem Zengül Güven, 30 yaşındayım. 2015 yılı İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunuyum. Ek olarak 2021 yılında Galatasaray Üniversitesi İşletme Yüksek Lisansı’ndan mezun oldum. Mezun olmadan önce endüstride ve eczanelerde staj yapma fırsatı buldum. 2015 yılında halihazırda staj yapmakta olduğum Novartis’in Pazar Erişim ve Resmi İlişkiler departmanında işe başladım. Bu sayede endüstriye ilk adımımı atmış oldum. 2015 yılı boyunca Pazar Erişim departmanında hem pazar erişim hem de kurumsal ilişkilere destek verdim. Kurumsal İlişkiler tarafında çeşitli paydaşlar ile temas ederek, ilaçlarımızın değer paylaşım sürecine destek oldum. Bir yıl sonra artık tamamen fiyatlandırma ve geri ödeme yapmak istediğime karar verip iş değiştirdim ve Merck İlaç’ta çalışmaya başladım. Üç buçuk yıl onkoloji, büyüme hormonu eksikliği, endokrinoloji,  fertilite ve nöroloji alanındaki ürünlerden sorumlu olarak farklı alanları tanıma ve görme şansım oldu. 2020 yılı Nisan ayında iş değiştirdim ve Johnson & Johnson’da Sağlık Ekonomisi Pazar Erişim ve Geri Ödeme Lideri olarak çalışmaya başladım. Burada çalıştığım süre boyunca hematoloji, onkoloji, merkezi sinir sistemi, immünoloji gibi alanları deneyimleme şansı yakaladım. Bu bir yılın sonunda şu anda çalışmakta olduğum Novo Nordisk’ten iş teklifi aldım. Yaklaşık dokuz aydır burada Tedaviye Erişim ve Fiyatlandırma Müdürü olarak çalışıyorum. Benim için de yeni ve farklı alanlar olan diyabet, obezite ve nadir hastalıklar alanındaki ilaçlarımızın pazar erişim süreçlerini yürütüyorum.

ecem hanım.jpeg

2. Neden eczacılık mesleğini seçtiniz, bu kararı nasıl aldınız?

Benim ailemde çok fazla sağlık çalışanı var, bu sebeple sağlık sektörü bana her zaman çok yakın gelmiştir. Hastane ortamında olmaya alışkınım. Çocukluğumda ailemden birinin nöbeti olduğunda beni de yanlarında götürürlerdi. O zamandan beri hep sağlık sektörünün içinde olmak istiyordum ama itiraf etmeliyim ki eczacılık benim için ilk sırada değildi, tıp okumak istiyordum. Ancak şu an geriye dönüp baktığımda iyi ki eczacı olmuşum diyorum çünkü eczacılık çok kıymetli ve değerli bir meslek.

3. Bize üniversite hayatınızdan bahsedebilir misiniz, nasıl bir öğrenciydiniz? Bizlere üniversite hayatıyla ilgili vermek istediğiniz tavsiyeler nelerdir?

Ben sınavları çok ciddiye alan bir öğrenciydim. Bu kadar ciddiye almak ne kadar doğru bilmiyorum ama bir kere bile bütünleme sınavlarına kalmadan okulu bitirdim. Sınav zamanları başka bir motivasyonla çalışırdım, dikkatimi hiçbir şeyin dağıtmasına izin vermezdim.

Öğrencilik sürecinizde size verebileceğim tavsiyelerin ilki eğer mümkünse bir Erasmus tecrübesi edinmeniz. Ben öğrenciyken Erasmus’a gitmeye hak kazanmış fakat gidememiştim. Çevremde de gördüğüm kadarıyla yurt dışı tecrübesi edinen öğrencilerin hep 1-0 önde başladığını görüyorum. O yüzden yapabiliyorsanız, bir Erasmus tecrübesi edinin veya SEP’e (Student Exchange Program) başvurun. Ben SEP ile Polonya’da staj yaptım ve çok güzel anılar ve öğretiler kazandım. Buna ek olarak verebileceğim bir diğer tavsiye ise, endüstri ile bağlantılarınızı hep sıcak ve yakın tutmaya çalışın. Sektör çalışanlarının aklında bir şekilde yer edinebilmek ya da insanların sizi tanımalarına izin vermek, bir eczacılık öğrencisi olarak neler başarabileceğinizi aktarabilmek çok kıymetli. Bunun dışında bir endüstri eczacısı için İngilizce olmazsa olmaz konumda. İngilizcenizi geliştimeye çalışın. Alabiliyorsanız destek alın. Zaten artık çevrim içi olarak da çok fazla olanak sağlayan İngilizce eğitim programları var. Ben kitap ve filmler sayesinde İngilizcemi geliştirdim bu yüzden İngilizce kitap okumanızı ve filmler izlemenizi öneririm.

4. Endüstri eczacısı olmaya nasıl karar verdiniz? Eczacılığı tercih ettiğiniz dönemden beri aklınızda olan bir şey miydi?

Eczacılık fakültesini kazandığımda hedefim akademisyen olmaktı 3. sınıfa kadar hep akademisyen olmak için çalıştım, notlarımı yüksek tutmamın sebebi de buydu. Ama 3. sınıfta yaptığım endüstri stajıyla firmaların çok farklı bir kapı açtığını, vizyonunuzu değiştirdiğini, birlikte çalıştığınız insanların size çok güzel şeyler öğrettiğini fark ettim. Bu stajımdan sonra net olarak ben endüstri eczacısı olmak istiyorum diyebildim ve stajlarımı bu alanda yapmaya çalıştım.

5. Bir eczacı olarak Pazar Erişim ve Fiyatlandırma departmanında çalışmanın artıları ve eksileri nelerdir ve bize biraz çalışma şartlarınızdan bahsedebilir misiniz?

Pazar Erişim departmanı çok yönlü bakabilmeyi, analitik düşünebilmeyi ve geniş bir bilgi birikimine sahip olabilmeyi gerektiren bir alan. Teknik bilgi ve becerilerin yanısıra, hızlı değişim ve adaptasyon gerektiren oldukça dinamik bir departman. Bu değişim ve dönüşüm içinde sürekli yeni bir şeyler öğrenmek, farklı bakış açıları kazanabilmek ve çok yönlü hale gelebilmek bu alanın artılarından birkaçı. Eksileri ise hata toleransının az oluşu ve Türkiye’deki ilaç politikaları içerisinde varlığınızı koruyabilmenin günden güne zorlaşması diyebilirim. Temponun yüksek olması zaman zaman iş-özel yaşam dengesinin korunmasını zor hale getirse de planlı çalışma ile dengeyi kurmak mümkün. Ben şu anda hibrit düzende çalışmaya devam ediyorum. İhtiyaçlarıma göre gerek evden gerekse ofisten çalışabiliyorum.

6. Üniversite hayatınız boyunca yaptığınız stajlardan bahsetmenizi isteyeceğim. Bu stajlar sonucunda mı şu anki departmanınızda çalışmaya karar verdiniz?

Ben ilk stajımı Edremit’te bir eczanede tamamladım. İlk endüstri stajımı ise Bayer İlaç’ta Kalite Kontrol laboratuvarında tamamladım ve çok keyif aldım. Bu stajda daha çok HPLC, kalite kontrol ve analiz özelinde ekibime destek verdim. Bir sonraki zorunlu stajımı bir alışveriş merkezi eczanesi olan Cevahir Eczanesi’nde yaptım. Bir eczanenin, özellikle de büyük ölçekli bir eczanenin nasıl işletildiğini görme fırsatı yakaladım. Eczacıların neler yaptıklarını ve eczaneyi nasıl yönettiklerini  gözlemleme şansım oldu. Daha sonra Student Exchange Program (SEP) ile 2014 yılında Polonya'ya gittim. Polonya'da bir eczanede ve Slaski Üniversitesi’nde Analitik Kimya laboratuvarında iki farklı staj deneyimim oldu. Genel olarak SEP programının amacı gidilen ülkenin kültürünü tanımak, farklı ülkelerden öğrencilerin bir araya gelmesi ve kaynaşması üzerine kurulu olduğu için staj daha geri planda kalıyordu ama yine de farklı tecrübeler edinmiş oldum. Son olarak, uzun dönem stajım için Novartis'e başvurdum ve kabul aldım. O zamandan bu yana pazar erişim alanında çalışmaya devam ediyorum çünkü alanımı dinamik olması nedeniyle çok seviyorum. Özetle, benim staj geçmişim hem üniversite hem eczane hem de endüstri olmak üzere üçe ayrılıyor. Ama en çok keyif aldığım Novartis'te yaptığım uzun dönem stajımdı. Bu staj kariyerimin bu yönde ilerlemesine vesile oldu.

7. Galatasaray Üniversitesi’nde MBA yaptığınızı biliyoruz bunun size katkıları neler oldu? Bizlere de bunu önerir misiniz? Bu süreç nasıl ilerliyor?

Biz eczacılık öğrencileri mezun olduktan sonra bir işletmenin nasıl yürütüldüğüne dair içgörüye sahip olamayabiliyoruz. Aldığımız dersler bizi çoğunlukla eczane eczacısı olmaya hazırlıyor. Bu noktada MBA işletme içerisindeki işleyişi anlamanıza olanak tanıyor. Eczacılık eğitimi boyunca hiç almadığınız dersleri, işletme yönetiminin mantığını, pazarlama, finans, lojistik süreçlerinin nasıl işlediğini görme şansınız oluyor. Bir firmanın, bir işletmenin nasıl çalıştığı ve nasıl yönetildiği hakkında fikir sahibi oluyorsunuz. Bence endüstride çalışmayı düşünen bir eczacılık öğrencisi muhakkak MBA programından mezun olmalı. Daha sonra çalıştığınız alanla ilgili -bu pazarlama yüksek lisansı ya da başka bir yüksek lisans olabilir- alana spesifik başka bir sertifika programı ya da yüksek lisansa devam edebilirsiniz ama öncesinde konunun temelini anlamak adına MBA gerçekten kıymetli. Ben bu dersleri almadan önce “Lojistik nedir?” diye sorulduğunda tam olarak cevaplayamayabilirdim ancak şu anda lojistik, planlama, pazarlama, finans gibi alanların hepsinin bir bütün olarak çalıştığını biliyorum. Kesinlikle tavsiye ediyorum sizlere.

8. Novo Nordisk’ten bize biraz bahsedebilir misiniz? Ne gibi olanakları var? Yurt dışı imkanları var mı?

Novo Nordisk merkezi Danimarka’da bulunan, dünyanın en büyük vakfı tarafından yönetilen, diyabet, obezite ve nadir hastalıklar gibi kronik hastalıklar özelinde ürünler geliştiren bir firma. Burada çalışmanın en güzel tarafı çalışan herkesin hastaların önceliklerini kendi önceliği olarak odağına alması ve hastaların hayat kalitesini iyileştirmek için çalışması.

Her global firmada olduğu gibi burada da yurtdışı olanakları şirket çalışanlarına her zaman açık. Bu noktada isteklilik ve iş özelinde gerekli becerilerin var olması yurtdışı olanaklarından yararlanmanız için yeterli. Novo Nordisk bünyesinde global ve bölgesel görevlerde çalışan pek çok Türk mevcut.

9. Mezun olduktan sonra kariyer basamaklarını hızlı bir şekilde çıkıyorsunuz. Sizce sektörde iyi yerlere gelebilme sürecinde sizi hangi özellikleriniz öne çıkardı? Ayrıca sizin yolunuzda ilerlemek isteyen eczacılık öğrencilerinin ne gibi yetkinliklere sahip olması gerektiğini düşünüyorsunuz?

Bence ISPE'de yer alarak bunun büyük bir kısmını gerçekleştiriyorsunuz. Çünkü güçlü iletişim becerileri, sektör çalışanları ile sürekli interaksiyonda kalmak ve meraklı olmak çok önemli. Hiç bilmediğiniz alanlarda bile muhakkak soru sormak ve öğrenmeye çalışmak sizi hep bir adım öne çıkaracaktır. İletişim becerilerinizin kuvvetli olması ve bununla beraber iyi sunum yapabilmek, ofis programlarını çok iyi kullanabilmek çalıştığınız alanda size avantaj sağlar. İngilizce’yi akıcı kullanabilmek çok önemli. Henüz vaktiniz varken dil becerilerinizi geliştirmenizi tavsiye ederim.

Nereden başlamak istediğinize şimdiden karar verip ona yönelik adımlar atmanız kariyer sürecinizde ilerlemenizi kolaylaştırır. Denemeler ile neyi isteyip neyi istemediğinizi erkenden farketmek, gerekli durumlarda kariyer yolculuğunuzda erken evrede değişiklikler yapabilmek zaman kaybının önüne geçer. Benim önerim size uygun olmadığını düşündüğünüz bir yerde zaman kaybetmeyin ve farklı alanlarda tecrübeler edinmeye çalışın. Ne istediğinizi bu yöntemle bulabiliyorsunuz çünkü.

Ben her zaman kendi kariyer yolculuğum ve gelişimim için cesaretle adım attım, hala da atmaya devam ediyorum. Kendi kariyer gelişimimi kendim planlıyorum. Sizler de kendi yolculuğunuzun sürücüsü konumunda olun. Linkedin profilinizi güncelleyin ve platformu aktif olarak kullanın. Doğabilecek kariyer fırsatları size Linkedin aracılığıyla ulaşabilir.

Ben mezun olduğumda çok fazla eczacılık mezunu ile konuşma fırsatım olmamıştı ve endüstriye karşı bir nebze çekimserdim. İsterim ki eczacılık öğrencileri kendilerine güvenerek “ben bunu yapabilirim” diyebilsin ve endüstride çalıştıkları alanlarda güzel işlere imza atabilsinler. Endüstride daha fazla eczacının çalışması gerektiğini düşünüyorum.

10. Tüm eğitim hayatınızı ve şu ana kadarki çalışma hayatınızı düşündüğünüzde neleri farklı yapmak, neleri değiştirmek isterdiniz?

Geriye dönebilsem mutlaka saha tecrübesi edinmek, kariyerime buradan başlamak isterdim çünkü saha işin mutfağı. Satış tecrübesi endüstride sizi 1-0 öne geçiren olgulardan biri oluyor. İşin mutfağından gelmek fark yaratıyor. Pazarı, ürünleri ve rakipleri anlıyorsunuz ayrıca hekimlerle olan iletişiminiz gelişiyor. Bu gelişmiş iletişimi farklı paydaşlarda da kullanabiliyorsunuz. Bu nedenle saha/satış tecrübesini çok kıymetli buluyorum.

11. Yoğun bir iş temposu içerisindesiniz. Fakat bunun yanı sıra bir sosyal hayatınız da var. Siz bu dengeyi nasıl koruyabiliyorsunuz?

Tabii ki dengeyi korumakta zorlandığım zamanlar oluyor ama bence işin sırrı görev ve sorumluluklarınızı planlamak ve önceliklendirmek. Haftaya başlarken “ben bu hafta neler yapacağım?” sorusunu kendinize sorarak ajandanızda belirli saatleri belirli işler için kapatabilir ve çalışma veriminizi artırabilirsiniz. Ben bu şekilde yapıyorum. Planlamalarımı doğru yaptığımda zamanımı daha verimli kullanabiliyorum. Bu sayede iş dışına daha fazla zamanım kalmış oluyor. Anda kalmak, yani işteyken işi düşünmek, evdeyken evi düşünmek ya da dışarıda vakit geçirirken zihinsel olarak o anda olmak kendinizi verimli ve iyi hissetmenize yardımcı oluyor. Yaptığınız işten her anlamda yüzde yüz verim alabilmek için anda kalıp o işe odaklanmanız gerekli. Bazı dönemler çok yoğun çalışıp dengeyi kuramadığım zamanlar elbette oluyor. Ancak sonrasında telafi etmeye çalışıyorum.

12. Bize tavsiye etmek istediğiniz bir kitap ve film öneriniz var mı?

Okurken çok etkilendiğim birkaç kitap var mesela Malcolm Gladwell’in “Outliers” ve “Blink” kitapları. Bu kitapları okumanızı kesinlikle tavsiye ederim. Daniel Kahneman’ın ‘’Hızlı ve Yavaş Düşünme’’ kitabı da aynı şekilde favori kitaplarımdan. Ayrıca her iş değiştirdiğimde okuduğum bir kitabım daha var: İlk 90 Gün. İş yaşamınızdaki ilk 3 ayınızı nasıl geçirmeniz gerektiğini anlatıyor.

Ben fantastik filmleri çok seviyorum. IMDB’nin Top 250 filmlerini takip ediyorum. Mesela “A Beautiful Mind - Akıl Oyunları”nı izlemenizi tavsiye edebilirim. Boş vakitlerinizde TEDx videolarını izleyebilirsiniz.

bottom of page