ÖZET: Yeni bir COVID-19 semptom izleme uygulamasından alınan veriler tat ve koku kaybının koronavirüs teşhisinde ki en güçlü belirtiler olduğunu ortaya koyuyor. Araştırmacılar, verileri kullanarak hangi semptom kombinasyonları birlikte oluştuğunda bireylerdeki COVID-19 enfeksiyonu bulunduğunu en iyi şekilde tahmin edebilecek bir model geliştirdiler. KAYNAK:King’s College London
COVID Symptom Tracker uygulamasından elde edilen verilerin en son analizleri, koku ve tat duyusu kaybının COVID-19'a sahip olup olmadığınızı anlamanın en iyi yol olabileceğini öneriyor. 24-29 Mart 2020 tarihleri arasındaki 1,5 milyon uygulama kullanıcısının %26'sı, uygulama aracılığıyla bir veya daha fazla belirti gösterdiğini bildirdi. Yapılan COVID 19 testinde 1702 kullanıcının 579'u pozitif ve 1.123'u negatif çıktı. Uygulamadan analiz edilen veriler, COVID-19 pozitif hastaların %59'unun koku ve tat kaybı bildirdiklerini ve bu tanılara sahip sadece %18’lik kısmın covid-19 negative çıktığını göstermektedir. Bu sonuçlar, pozitif COVID-19 tanısını tahmin etmede hastalar tarafından bildirilen ateşten çok daha güçlüdür. Toplanan tüm verileri kullanarak, uygulamanın arkaplanında çalışan King’in araştırma ekibi, ZOE veri bilimcilerinin yanısıra, hangi semptomların birlikte kombinasyonunun COVID-19 vakalarını tahmin edebileceğini belirlemek için bir model geliştirdiler. Model; koku ve tat kaybı, ateş, kalıcı öksürük, yorgunluk ishal ve karın ağrısı ve iştah kaybı semptomlarının kombinasyonunu içeriyor. Bu semptomlardan en belirleyici olan ise koku ve tat kaybı.
Semptomları bildiren ama henüz bir COVID-19 testi yapmamış olan 400.000'den fazla kişiye uygulandığında, ekip neredeyse %13'ünün virüs tarafından enfekte olma ihtimalini buldu. Bunun anlamı fazladan 50.000 kişinin henüz doğrulanmamış COVID-19 enfeksiyonlarına sahip olmasının muhtemel olduğuydu. King's College London ekibi, Guy's ve St Thomas' NHS Vakfı, NIHR Biyomedikal Araştırma Merkezi ve bir sağlık kuruluşu olan ZOE Global LTD ile birlikte geliştirilen bu uygulama kullanıcılardan semptomlarını (veya bunların eksikliğini) günlük olarak kaydetmelerini istiyor. Amaç COVID-19'un ilerlemesi ve yayılmasını anlamak için araştırmacılara yardım etmektir. 31 Mart 2020 tarihi itibariyle Birleşik Krallık'ta 1.8 milyondan fazla kullanıcı semptomlarını her gün sisteme girerek yardımcı olmak için kaydoldu. Baş araştırmacı profesör Tim Spector, “Elimizdeki verilere göre diğer semptomlarla birleştirilince koku ve tat duyu kaybı olan insanların COVID-19'la ilişkili olma olasılığının 3 kat fazla olduğu görülüyor ve bu sebeple hastalığın yayılmasını azaltmak için kendimiz 7 gün boyunca izole etmeliyiz” dedi. "Bu acil araştırma ancak her gün semptomlarını kaydeden 1.8 milyon vatandaş bilim insanı sayesinde mümkün. Bu aynı zamanda bize NHS(Ulusal Sağlık Sistemi)'deki bir zorlanmadan iki ila üç hafta önce semptomların meydana geldiği bölgelerin gelişen bir haritasını da veriyor, bu yüzden tamamen sağlıklı hissettiğinizde bile sağlığınızı ve semptomlarınızı kaydetmeye devam etmek ve başkalarını uygulamayı kullanmaya teşvik etmek hayati önem taşıyor." dedi Profesör Tim Spector, baş araştırmacı. KAYNAKÇA: https://neurosciencenews.com/covid-19-smell-taste-16056/
Comments