top of page

BioNTech Aşısı, Farelerde Bağışıklık Sistemine Zarar Vermeden MS’i Tedavi Ediyor

BioNTech’in deneysel olarak inflamatuvar[1] tepki göstermeyen aşısı, Multiple Sclerosis’de (MS) miyeline karşı gözlemlenen anormal bağışıklık tepkilerini azaltmak için tasarlanmıştır. Aşı, bir MS fare modelinde semptomların başlangıcını geciktirdiğini ve şiddetini azalttığını rapor etmiştir.


Önemli olarak, tedavi edilen fareler genel bağışıklığı bastırma belirtisi göstermemiştir. Bu da bu tür bir tedavinin, mevcut haldeki bağışıklık bastırıcı MS tedavileri ile ilgili olumsuzlukların üstesinden gelebileceğini gösteriyor. Bu veriler, bu aşının ilerlemesini ve hastalarda muhtemel teste sokulmasını destekliyor. Bu çalışma, “Deneysel otoimmün ensefalomiyelit tedavisi için inflamatuvar olmayan bir mRNA aşısı” olarak Science dergisinde yayımlandı. MS, bağışıklık sisteminin sinir liflerini kaplayan yağlı koruyucu kılıf olan miyelinlere yanlışlıkla saldırdığı bir otoimmün hastalıktır. Bu nedenle MS ve diğer otoimmün hastalıklara tedavi geliştirmedeki ana amaç, genel bağışıklık baskılamayı teşvik etmeden bu bağışıklık saldırılarını tetikleyen hücreleri spesifik olarak baskılamaktır. Ancak, bunun zor olduğu kanıtlanmıştır. Mevcut MS hastalığı tedavileri, bağışıklık sisteminin veya onun kilit oyuncularının genel bir baskılanmasına yol açar, gerçek tehditlere karşı potansiyel olan bağışıklık tepkilerini bozar ve enfeksiyon riskini artırır. BioNTech'e göre, deneysel, inflamatuar olmayan yeni aşıları, miyelinle ilişkili proteinleri tolere etmek ve onlara karşı oluşan bağışıklık reaksiyonlarını baskılamak için, tipik olarak bağışıklık ve iltihap tepkilerini azaltan bir bağışıklık hücresi türü olan düzenleyici T hücrelerini (Treg'ler) yeniden eğiterek MS tedavisinde devrim yaratabilir.

BioNTech Aşısı, Farelerde Bağışıklık Sistemine Zarar Vermeden MS’i Tedavi Ediyor


Bu aşı, iki ana yönden geleneksel aşılardan farklıdır. Birincisi, bir kişinin bağışıklık sistemini belirli mikropları veya molekülleri tanıması, ezberlemesi ve kolayca savaşması için uyarmak yerine belirli bir moleküle karşı bağışıklık toleransını artırır. İkincisi, bunu protein parçaları yerine hücrelere protein üretimi için bir şablon görevi gören DNA'dan üretilen ara molekül olan mesajcı RNA'yı (mRNA) ileterek yapar. Bu, hücrelere girdikten sonra belirli bir proteini üretme talimatlarını içeren mRNA'nın hücre tarafından bu proteini üretmek için kullanıldığı ve daha sonra bağışıklık hücrelerine "gösterilen" anlamına gelir. Spesifik MS durumunda, aşının mRNA'sı, MS'teki immün hücreler tarafından yanlışlıkla hedeflenen miyelin spesifik bir protein üretme talimatlarını içerecek şekilde tasarlanmış ve bağışıklık tepkilerini teşvik etme olasılığı daha düşük olacak şekilde değiştirilmiştir. Terapi, mRNA'yı dendritik hücrelere iletmek için küçük partiküller kullanır; bu, molekülleri Treg'ler de dahil olmak üzere diğer bağışıklık hücrelerine sunan bir tür bağışıklık hücresinin, inflamatuvar olmayan bir durumda bağışıklık toleransını teşvik etmesi bu aşı ile amaçlanan bir durumdur.


BioNTech'teki araştırmacılar, Almanya'daki Johannes Gutenberg Üniversitesi Mainz araştırma kuruluşları ve enstitülerindeki meslektaşları ile birlikte, deneysel otoimmün ensefalomiyelit (EAE) modeline dayanan birkaç MS fare modelinde mRNA aşısının etkilerini test ettiler. Değerlendirilen tüm fare modellerinden elde edilen sonuçlar, aşının hastalık gelişimini önlediğini veya hastalığın erken evresinde olan farelerde ilerlemesini durdurduğunu ve hayvanların motor fonksiyonunu geri kazandığını göstermiştir. Tedavi edilen fareler ayrıca beyin ve omurilikte oldukça az sayıda proinflamatuvar bağışıklık hücresi ve daha az miyelin hasarı gösterdi.


Daha ileri analizler, bu faydaların, bağışıklık hücrelerini baskılayan spesifik bir Treg popülasyonunun genişlemesi ve mRNA aşısı tarafından kodlanan miyeline özgü moleküle karşı yanıtlarla ilişkili olduğunu ortaya koydu. Açıkçası, bu Treg'ler aşının formülasyonunda yer almayan miyeline özgü molekülleri hedefleyen T hücrelerinin baskılanmasını sağlıyor. (Seyirci Etkisi) BioNTech'in bir basın bülteninde görüldüğü üzere bu, şunu ortaya koyuyor ki Treg'ler aynı zamanda bağışıklık hücrelerinin karmaşık hastalık ortamında iltihaplı dokudaki diğer moleküllere karşı aktivitelerini bloke eder. Araştırmacılar, anormal hedeflenmiş moleküllerin kısmen bilinmediğinin ve hastalar arasında hastalıkla ilişkili farklılıkların olduğunu, bu hastalıkları ele almanın önemli olduğunu belirtiyor. Ayrıca tedavi edilmiş farenin bağışıklık sisteminin baskılanmış olduğuna dair belirti göstermemiş olduğunu, aşı ile uygulanmış grip protein fragmentlerine karşı yeterli düzeyde yanıt oluşturulmuş olduğunu ve mRNA aşısının bağışıklık sisteminin bozulmasına neden olmadığını gösterdi.


Bunlara ek olarak, tekrarlanan aşı uygulamasından sonra bile, hedeflenen moleküle karşı bağışıklık tepkileri belirtisi yoktu, bu da Treg’lere sadece hastalığı kötüleştirebilecek bağışıklık tepkilerinden ziyade bağışıklık toleransını arttırdığını vurguladı. Şirket ”Genel olarak bağışıklık tepkisi ile ilgili bu ilk sonuçlar, mRNA yaklaşımının bireysel hastayı [hedef molekülleri] hedefleme esnekliği ile birlikte, mRNA terapötiklerinin son derece karmaşık ve nadir otoimmün hastalık endikasyonlarını ele alma potansiyelini göstermektedir." dedi. BioNTech, çeşitli kanser türleri ve Covid-19 enfeksiyonu için aday tedaviler geliştirmek için mRNA teknolojisini kapsamlı bir şekilde kullandı. Bu şekilde Pfizer ile birlikte geliştirilen, şirketin mRNA aşısı Comirnaty yakın zamanda onaylandı. Ayrıca aşı, otoimmün hastalıkların tedavisi için bu teknolojinin ilk uygulamasını temsil etmektedir. [1] İnflamatuvar, enflamasyon, yangı veya halk arasında bilinen adı ile iltihaplanma, kan damarları ile beslenen dokuların, her türdeki hasar karşısında (canlı, cansız yabancı etkene veya içsel/dışsal doku hasarına) verdikleri fizyolojik yanıtların bütünüdür.


Comentários


bottom of page